Epey zamandır bu blogu, sadece bir yazı/röportaj arşivi olmaktan çıkarıp, dinlediğim müzikler, izlediğim dizi ve filmlerle ilgili hissettiklerimi yazacağım bir yere dönüştürmek istiyorum. Birkaç girişimim olsa da bugün, yarın derken bir türlü beceremedim bunu.

Bir de sevgili Gözde Öney Twitter’da yeni şarkısı için bugün, “Hiçbir müzik yazarının hakkında tek bir şey yazmadığı, hiçbir gazetede haber olmayan son şarkım kendi halinde 30 bin dinlenme sayısını geçmiş” cümleleriyle bir paylaşım yapınca, eskiden daha sık bu işi yaptığımı düşündüm. Gözde Öney’in bu tweet’i beni yeniden cesaretlendirdi. Biraz da üstüme alındım. Galiba bu ince sitemi için teşekkür etmeliyim ona.

Öte yandan 1-2 haftadır çok güzel yeni albümler/şarkılar dinledim. Bunlar da yeni şeyler yazmak için güven verdi.

Aynı Sarhoşluklar

Gözde Öney’in Jehan Barbur’la düeti “Aynı Sarhoşluklar” da bunlardan birisi oldu.

Gözde Öney’i “İki Gölge’ albümünden beri pür dikkat takip ediyorum. Şahane vokali, iyi şarkı sözleri bir kenara şarkının düzenlemesinde de kendi imzası var. Baştan sona bir hikayesi var şarkının. Masaya yeni oturmuş, birkaç kadeh içkilik sarhoşluğuyla daha sevimli piyano melodileri duyarken, sonradan sonraya Jehan Barbur’un enfes vokaline şahit oluyoruz. Gerilim yükseliyor, davul nabzı yükseltiyor. Gözde Öney sonradan sorgularını büyütüyor: “Duymuyor, niye görmüyor…” Bu sözler şarkının sonraki saniyelerine de çok güzel bir desen veriyor. Gözde Öney’in önceki işlerine göre daha synth’lerle bezeli bu elektronik işi sesine çok yakışmış. Umarım ki bu denemeleri daha sık yapar.

Belki bir parantez de şarkının kapak tasarımına açılmalı. Şarkıyı hayal etsek belki üç aşağı beş yukarı böyle bir şey canlanır gibi.

Cevap

Bir diğer şarkı ise Simge Pınar’ın “Cevap”ı. Onu hiç şüphe etmeden memlekette son yılların en iyi vokallerinden birisi olarak buluyorum, öyle dinliyorum. Ataşehir’de Gözde Öney ile aynı sahnede yaptıkları Portishead cover’ı hep aklıma gelir. İlk albümü “Güzel Şeyler” ile de çok güzel şarkılar bırakmıştı Simge Pınar. Merakla her yaptığı işi bekliyorum.

Albümden sonra gelen ilk single’ı olan “Cevap” için Ece Naz Kızıltan imzalı bir video klip çekilmiş.  Demet Aksular Güneş ve Ferhat Güneş’in başarılı dans performansını izliyoruz. Şarkıyla büyük bir görsel uyum bu video klip. Ayrıca Söz müziği Simge Pınar’a ait olan şarkının prodüktörü de Efe Demiral. Bir dost tavsiyesi, gerek ayrı ayrı projelerde olsun gerekse de aynı, bu iki ismin yer aldığı her işi takip etmekte fayda var.

Cevap şarkısında fena halde Vega’nın “Hafif Müzik” albümü havası aldığımı da söylemeden geçemeyeceğim. “Cevap”, “Ankara” ve “Uçları Kırık” ile tanışsa yakın arkadaş olurlar bence. O kadar leziz şarkı.

Şarkılarımın Yüzü

Bu hafta çok sevdiğim üçüncü şarkım ise Ezgi Aktan’ın.

Ada Müzik etiketiyle yayımlanan “Şarkılarımın Yüzü” isimli şarkının sözleri Banu Aksoylu’ya; müziği ise Ezgi Aktan’a ait. Elektrik ve bas gitarda, klavyede ve geri vokalde ve düzenlemelerde de Miraç Yavuz var.

Buraya bir parantez açıp Miraç Yavuz’un 2020 ortalarında Akın Eldes ile birlikte çaldığı “Tesadüf” şarkısını da eklemeli. Şahane iş. Dinlemeden geçmeyin.

Şarkılarımın Yüzü’ne geri dönecek olursak, ilk saniyesinden itibaren Çekirdek Sanatevi kayıtları gibi bir samimiyet yaşattı bana. Mutlu, umutlu, sakin… Şarkıları tarif eden bir şarkı üzerine yazmak çok kolay değilmiş. Şarkı, nakaratıyla tam bir konser şarkısı. Öte yandan tasvirleri çok güzel resimler çiziyor. Güzel kokularla akşama hazırlanan mutlu bir kadın; kır sakallarıyla suskun, nasırlı elleriyle yaşlı bir adam… Mis gibi rakı şarkısı. Belki sonrasında hüzne de neşeye de aynı anda devam etmek isterseniz buradan buyurunuz:

43

Dr. Fuchs da yeni albümü 43’ü yayımladı. Albümde Eko Fresh, Erci-E, Kasırga, Kaplan gibi iyi bir oldschool geçidi var. Fuchs’un geçen yıldan bu yana sıklıkla yayımladığı solo single’larda beklediğimi bulamamıştım. Bu 43 albümünde biraz farklı. Düetler işi biraz değiştirmiş. Mukayesesi ne kadar doğru bilmiyorum ancak Fuchs’un hiçbir işi hala “Huzur N Darem” albümü gibi değil. O tat hiç bulunamayacakmış gibi hatta. Sanıyorum ki Fuchs’a dair aradığım şey de hatırda kalıcı, basit ve sadece nakaratları. Kara Maskeli İstanbul, Minimalite, Askerden Mektup ve hatta Öldü Sanma… Bu nakaratları 43’te hiçbir şarkıda bulamadım.

Olmuyor

Kolera gayet kötü bir şarkı daha yayımlamış. Ne kadar kötü olabileceğini düşünmek için yayımladığı üst üste şarkıları tekrar dinlemek gibi kendimce bir hata bile yaptım. Kişisel sonucum: Çok kötü. İsmi sanki bize bir mesaj veriyor. Umarım bir gün yeniden “Herkesin Bir Suçu Var” seviyesine çıkabilir.

Birkaç yeni şarkı önerisi:

Ayrıca gelecek günlerde ilk fırsatta Lara Di Lara ve Kamufle’nin yeni EP’si Denge’yi ve de Polo and Pan’in Cyclorama’sı üzerine yazmak istiyorum. O vakte kadar görüşürüz!

Bu hafta yeni çıkanlar arasında siz neleri dinlediniz? Yorumlarınızı lütfen önerilerinizi bırakın…